Şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde bulunan
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu tasarısı[1], ülkemizin ihtiyacı olan kapsamlı ve güncel bir yabancılar
kanununa kavuşması yönünde büyük önem arz etmektedir. Tasarı,
yabancıların ülkeye giriş, çıkışlarını, vize ve ikamet izinleri ile
yabancıların sınırdışı edilmelerini, uluslararası koruma düzenlemelerini ve göç
yönetiminden sorumlu Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kuruluş, görev, yetki ve
sorumluluklarını düzenleyen beş ana kısımdan oluşmaktadır. Tasarının genel
gerekçesinde de belirtildiği üzere “uluslararası koruma dışında kalan yabancıların
ülkeye girişini, ülkede kalışını, ülkeden çıkışını, vize ve ikamet izni
işlemlerini, sınır dışı edilmelerini ve Türkiye’de bulundukları sürece sahip
oldukları hak ve yükümlülüklerini düzenleyen Pasaport Kanunu ile Yabancıların
Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun, 1950 tarihli olup, güncel
sorunlar ve gelişmeler karşısında yetersiz kalmaktadır. Bunun yanında, uluslararası
koruma alanında kanun düzeyinde temel bir düzenleme bulunmamakta, uygulamalar
idarî düzenlemeler doğrultusunda yürütülmektedir” Tasarının kanunlaşması
ile kapsamı dahilinde yer alan uluslararası koruma düzenlemelerinin ve
yabancıların Türkiye’ye giriş, Türkiye’den çıkış ve Türkiye’de kalışlarını
düzenleyen usul ve esasların güncellenmesi, çağdaşlaşması ve, ikincil
düzenlemelerden ziyade hukuki temellere dayanması amaçlanmaktadır. 1/619
Esas numarası ile TBMM gündeminde bulunan tasarının önümüzdeki günlerde
yasalaşması beklenilmektedir. Bu çalışmada tasarının 4817 sayılı Yabancıların
Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun[2] kapsamında mevcut yabancıların çalışma izinleri rejimine
getireceği değişiklikler ele alınacaktır. Tasarının incelenmesinde, İçişleri
Komisyonu tarafından kabul edilen metin kullanılmıştır.[3] Tasarının yasalaşması halinde, 4817 sayılı kanun
çerçevesinde oluşturulmuş olan yabancıların çalışma izni sistemindeki öngörülen
önemli değişiklikler aşağıda sıralanmaktadır.
ÇALIŞMA İZİN BELGELERİNİN İKAMET İZNİ YERİNE KULLANILMASI
YUKK tasarısında dikkat çeken en önemli değişikliklerden
birisi, yabancıların çalışma izin belgelerinin ve Bakanlıkça düzenlenen Çalışma
İzin Muafiyet Teyit belgelerinin, ikamet izni olarak kullanılabilirliğidir.[4] Bu durum, eski uygulamada var olan Çalışma Amaçlı İkamet
tezkerelerini ortadan kaldırmaktadır. Nitekim, YUKK tasarısında, ikamet
çeşitleri başlığı altında, çalışma amaçlı ikamet tezkeresine yer verilmemiştir.[5] Aynı zamanda, gerek yurtdışı gerekse yurtiçi
başvurular sonucunda edinilmiş olan çalışma izinlerinin geçerlilik
kazanmasında, yabancının “en geç bir ay içerisinde çalışma amaçlı ikamet
tezkeresi başvurusunda bulunması”[6] yükümlülüğüne son verilmektedir. Tasarı, çalışma izni
muafiyet teyit belgelerinin de, ikamet tezkeresi olarak kullanılabilmesinin
önünü açmaktadır. Bilindiği üzere, 4817 sayılı kanun gereğince bazı yabancılar,
belirlenen görev ve süreler dahilinde ülkemizde çalışma izni almaksızın
çalışabilmektedirler. Çalışma izin muafiyetleri, Yabancıların Çalışma
İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin[7]55. maddesinde açıkça listelenmiştir. Çalışma izni
muafiyetlerinden yararlanacak olan yabancıların ülkeye giriş yaptıkları
tarihten itibaren en geç otuz gün içerisinde ve her halükarda faaliyetlerine
başlamadan önce geliş amaçlarını, ne kadar süre ile ve nerede kalacaklarına
ilişkin bilgileri, bulundukları yerin emniyet makamlarına bildirerek[8] ikamet izni almaları esastır. Kanunun 10. maddesi ve
uygulama yönetmeliğinin 56. maddesi uyarınca çalışma izninden muaf olan
yabancılara istekleri halinde şekli ve içeriği Bakanlıkça belirlenecek
“Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi” düzenlenmektedir. Tasarının yasalaşması
ile, çalışma izni muafiyet teyit belgelerinin, ikamet izni olarak sayılması söz
konusu olacağı için, yabancıların bu belgeleri, faaliyetlerine başlamadan
önce edinmeleri zorunlu hale gelebilecektir.
ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURUSUNDA BULUNAMAYACAK YABANCILAR
YUKK tasarısının “Çalışma izninin ikamet izni sayılması”
adlı 27. maddesi ikinci bendi hükmünce, çalışma izni veya çalışma izni uzatma
başvurusunda bulunacak yabancıların, YUKK tasarısının 7. maddesi kapsamına
girmemeleri şartı aranmaktadır. Tasarının 7. maddesi Türkiye’ye girişlerine
izin verilmeyen yabancılar başlığı altında aşağıdaki durumlarda yabancıların
ülkeye girişlerine izin verilmeyeceğini belirtir. (i) Pasaportu, pasaport
yerine geçen belgesi, vizesi veya ikamet ya da çalışma izni olmayanlar ile bu
belgeleri veya izinleri hileli yollarla edindiği veya sahte olduğu anlaşılanlar.
(ii) Vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en
az altmış gün süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanlar. (iii)
Vize muafiyeti kapsamında olsalar dahi, 15. maddenin birinci fıkrasında
sayılan yabancılar. Tasarının 15. maddesinin birinci fıkrası ise, yabancılara
talep ettikleri vize süresinden en az altmış gün daha uzun süreli pasaport ya
da pasaport yerine geçen belgeye sahip olmamaları durumunda vize
verilmeyeceğini hükme bağlamaktadır.
ÇALIŞMA AMAÇLI İKAMET İZNİ BAŞVURUSU YAPMA ZORUNLUĞUNUN
ORTADAN KALKMASI
Tasarı, 4817 sayılı kanunun çalışma izinlerinin
verilmelerini ve uzatılmalarını düzenleyen 12. maddesinin birinci fıkrasını
aşağıdaki gibi değiştirmektedir.
“Yabancılar, ilk çalışma izni başvurularını bulundukları
ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına yapar. Konsolosluk, bu
başvuruları doğrudan Bakanlığa iletir. Bakanlık, ilgili mercilerin görüşlerini
alarak 5 inci maddeye göre başvuruları değerlendirir; durumu uygun görülen
yabancılara çalışma izni verir. Yabancılar, konsolosluklardan almış oldukları
çalışma izinlerinde belirtilen süre kadar Türkiye’de kalıp çalışabilir.”[9]
İlk olarak, 12. maddeye getirilecek değişiklik ile
yurtdışında bulunan temsilciliklerimizden çalışma izni alan yabancıların,
ülkeye giriş yaptıkları tarihten itibaren en geç otuz gün içinde İçişleri
Bakanlığına ikamet tezkeresi almak için başvurmaları zorunluğu ortadan
kaldırılarak, çalışma izin belgelerinin, ikamet izni olarak da
kullanılması sağlanmıştır.
Değiştirilen 12. maddesi 1. fıkrası hükmü yabancıların ilk
çalışma izni başvurularını yurtdışından, Türkiye Cumhuriyeti Konsoloslukları
aracılığı ile yapabileceklerini ön görmektedir. 4817 sayılı kanunun 12.
maddesi, birinci fıkrasının şu anki durumu ile ‘Türkiye dışında ikamet eden
yabancılar’ yurtdışından temsilciliklerimiz aracı ile ilk başvurularını
gerçekleştirebilirken, kanunun 12. maddesi ikinci fıkrası gereğince ‘Türkiye’de
geçerli ikamet izni olan yabancılar veya bunların işverenleri’ başvurularını
yurt içinden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapabilmektedirler. Her ne
kadar YUKK tasarısı 12. maddenin 2. fıkrasında herhangi bir değişiklik
öngörmese de, 4817 sayılı kanunun şu anki, mevcut metninde bulunan, yurt
dışında ikamet eden ve yurt içinde geçerli ikamet izni olan yabancı ayrımını
yapmamıştır.
ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURULARINDA İKAMETTE ARANAN SÜRE İLE İLGİLİ
DEĞİŞİKLİKLER
YUKK tasarısı, 4817 sayılı kanunun 5. maddesinde tanımlanan
süreli çalışma izinleri için çalışma izin süresinin belirlenmesinin yabancının
ikamet izninin ve iş sözleşmesinin süresinin göz önünde bulundurularak yapılması
hükmünde değişiklik yapmıştır. Tasarının 123. maddesi beşinci fıkrasının (a)
bendi uyarınca, 4817 sayılı kanunun 5. maddesi (a) bendinde geçen “ikamet
izninin süresi ile” ibaresi metinden çıkartılmıştır. Mevcut durumda
4817 sayılı kanunun 5. maddesi (a) bendi süreli çalışma iznini tanımlayarak,
yabancıların ilk çalışma izni başvurularında edinebilecekleri bir yıllık üst
sınırı işaret etmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok
taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe, ülkemizde yabancılara ilk
başvurularında belirli bir işyeri veya işletmede ve belirli bir
meslekte çalışmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilir.
Çalışma izni süresinin belirlenmesinde ise, yabancının ikamet izninin süresi
ile hizmet akdinin veya işin süresinin göz önünde bulundurulacağı aynı maddede
hükme bağlanmıştır. Uygulamada ise, yurtdışından yapılan çalışma izni
başvurularında, ikamete ilişkin süre göz önünde bulundurulmamaktadır. Nitekim,
mevcut uygulamada, çalışma vizesi ile ülkeye giriş yapmış yabancının, giriş
yaptığı tarihten başlayarak, en geç otuz gün içerisinde ikamet tezkeresi
başvurusunda bulunma zorunluluğu vardır. Diğer taraftan, yabancıların yurt
içinden başvuruda bulunabilmeleri için en az altı aylık geçerli ikamet
tezkerelerinin bulunması, Uygulama Yönetmeliğinin 7. maddesi birinci fıkrası
gereğince hükme bağlanmıştır. YUKK tasarısının getireceği değişiklik aracılığı
ile çalışma izin süresinin belirlenmesinde, sadece iş sözleşmesinin süresi göz
önünde bulundurulacak ve 4817 sayılı kanunun 5(a) bendi aşağıdaki gibi
değiştirilecektir.
“Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı
sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe süreli çalışma izni iş piyasasındaki
durum, çalışma hayatındaki gelişmeler, istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik
konjonktür değişiklikleri dikkate alınarak, yabancının hizmet
akdinin veya işin süresine göre, belirli bir işyeri veya işletmede ve
belirli bir meslekte çalışmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere
verilir.”[10]
Diğer taraftan tasarı, 4817 sayılı kanunun 14. maddesi (c)
bendini tamamen değiştirmektedir. Mevcut kanunda 14. maddenin (c) bendi,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, yabancının geçerli ikamet izninin
bulunmaması durumunda, çalışma izin başvurusunu reddebileceği yönünde hüküm
belirtmektedir. Uygulamada ise, yurt dışından yapılan başvurularda, yabancının
geçerli ikamet izninin bulunması beklenmemektedir fakat, 4817 sayılı kanunu 12.
maddesi ikinci fıkrası ve uygulama yönetmeliğinin 7. maddesi birinci fıkrası
gereğince yurt içi başvurularında, başvuru sahibi yabancının (en az altı ay)
geçerli ikamet izninin bulunması şartı vardır. Bununla birlikte, uygulama
yönetmeliğinin izin isteminin reddini düzenleyen 21. maddesinin dördüncü
fıkrası, 14 (c) kapsamındaki reddin, turistik vize ya da çalışma amacı
dışındaki vizelerle veya iki ülke arasındaki vize muafiyeti programı ve diğer
vize kolaylıklarından yararlanarak Türkiye’ye gelmiş olan ve ikamet tezkeresi
olmayan yabancıların, izin istemlerinde uygulandığı yönünde hüküm
içermektedir. Tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda geçerli ikamet izninin
bulunmadığı durumlarda izin istemlerinin reddini hükme bağlayan 14. madde (c)
bendi “İçişleri Bakanlığının olumsuz görüş bildirmesi,” şeklinde
değiştirilecektir.[11]
Bu noktada tasarının, yurtiçinden geçerli ikamet izni
olan yabancıların veya işverenlerinin çalışma izin başvurularına olanak
sağlayan 4817 sayılı kanunun 12. maddesi ikinci fıkrasında her hangi bir
değişikliğe gitmediğinin altı çizilmedir. Tasarının yasalaşması halinde,
özellikle uygulama yönetmeliğinin yurt içi izin başvurularını düzenleyen 7.
maddesi ile izin isteminin reddini düzenleyen 21. maddesi yeni bir yönetmelik
değişikliğine konu olacaktır.
ULUSLARARASI KORUMA KAPSAMINDAKİ YABANCILARIN ÇALIŞMA İZNİ
YUKK tasarısının “uluslararası koruma” başlığı altında
bulunan üçüncü bölümünde, uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancıların
hak ve yükümlülüklerine yer verilmektedir. Uluslararası koruma, tasarıda
mülteci[12], şartlı mülteci[13] veya ikincil koruma[14] statüsünü ifade etmektedir.[15] Tasarının 89. maddesi dördüncü bendi, uluslararası koruma
kapsamında bulunan yabancıların Türkiye’de iş piyasasına erişimleri ile ilgili
hükümleri içermektedir. 4817 sayılı kanun ve uygulama yönetmeliğinin mevcut
hükümlerince, ‘2510 sayılı İskan Kanununa göre muhacir, mülteci veya göçebe
olarak kabul edilen yabacılara’ istisnai çalışma izni verilebilir.[16] Yönetmeliğin 7. maddesi dördüncü fıkrası uyarınca
‘İçişleri Bakanlığınca mülteci veya sığınmacı statüsü verilmiş yabancılardan
ikamette süre koşulu aranmaz’. Ayrıca mülteci ve sığınmacı statüsü verilmiş
yabancıların başvurularının değerlendirilmesinde, Bakanlık, yönetmeliğin 13.
maddesi 4. fıkrasında yer alan ‘işin özel niteliğini gösterir bilgiler ile
yabancının eğitim durumu, çalışacağı işyerinin ulusal ekonomiye katkısı ve bu
niteliklere uygun ücret düzeyi ile istihdam durumunu’ dikkate almaz.
YUKK tasarısı, 123. madde 5(b) bendi uyarınca “uluslararası
koruma başvurusunda bulunan ve İçişleri Bakanlığınca şartlı mülteci statüsü
verilen yabancı ve vatansız kişilere,” 4817 sayılı kanun gereğince öngörülen
sürelere bakılmaksızın, istisnai çalışma izni başvurusunda bulunabilme imkanı
getirilmiştir. Tasarının 89. maddesi 4. bendi, mülteci ve ikincil koruma
statüsündeki yabancıların, kanunla belirlenen yabancılara yasaklanmış meslekler
haricinde[17] diğer mesleklerde çalışabilmelerine olanak sağlamaktadır.
89. maddenin 4. bendi uyarınca ‘mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi
kişiye verilecek kimlik belgesi, çalışma izni yerine de geçer ve bu durum
kimlik belgesine yazılır.’[18] Tasarıya göre mülteci ve ikincil koruma statüsünde
bulunan yabancıların iş piyasasına erişimleri, 4817 sayılı kanunun 11. maddesi
ile uyumlu şekilde iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler ile
istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik şartların gerekli kıldığı hâllerde,
belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir
meslek, işkolu veya mülki ve coğrafi alan itibarıyla sınırlandırılabilir.[19] Fakat bu sınırlandırmaların, Türkiyenin de taraf olduğu
1951 tarihli Mültecilerin Hukukî Durumuna Dair Sözlesme[20]’nin 17. maddesinin 2. fıkrası ile uyumlu olarak Türkiye’de
üç yıl ikamet eden veya Türk vatandaşıyla evli olan ya da Türk vatandaşı çocuğu
olan mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri için uygulanmayacağı da
tasarıda yer almaktadır.[21] YUKK tasarısı ayrıca uluslararası koruma başvurusu
sahiplerinin ve şartlı mültecilerin, uluslararası koruma başvurusundan itibaren
altı ay sonra çalışma izni almak için başvuruda bulunabilmelerini
öngörmektedir.[22]
ÖĞRENCİLERİN ÇALIŞMA İZNİ
YUKK tasarının yabancıların çalışma izinleri sistemine
getireceği diğer bir değişiklik ise ülkemizde öğrenim gören yabancıların
çalışmaları ile ilgilidir. Bilindiği üzere, Yabancıların Uygulama
Yönetmeliğinin 7. maddesi, ülkemizde öğrenim gören yabancı öğrencilerin,
yurtiçinden çalışma izni başvurusu yapmalarına olanak vermemektedir. Türkiye’de
öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri, yabancıların yurt içi başvurularında
istenilen “en az altı ay sürei ikamet izni” kapsamı dışında tutulmuştur.
Yönetmeliğin 7. maddesi ikinci fıkrası uyarınca;
“Türkiye’de öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri hariç,
herhangi bir sebebe istinaden en az altı ay süreli ikamet izni almış olup da bu
izin süresi içerisinde çalışma izni verilmiş yabancılardan, Türkiye’nin dış
temsilcilikleri kanalı ile çalışma vizesi alması koşulu aranmaz.”
İstisnai olarak, lisansüstü öğrenim gören öğrenciler,
araştırma yaptıkları yükseköğretim kurumlarında çalışabilmektedirler. YUKK
tasarısı ile, ülkemizde bulunan yabancı öğrencilerin çalışması yönündeki kısıtlamalar
ortadan kalkmaktadır. Tasarının 41. maddesi uyarınca;
”(1) Türkiye’de öğrenim gören önlisans, lisans, yüksek
lisans ve doktora öğrencileri,çalışma izni almak kaydıyla çalışabilirler.
Ancak, önlisans ve lisans öğrencileri için çalışma hakkı, ilk yıldan sonra
başlar ve haftada yirmidört saatten fazla olamaz.
(2) Önlisans ve lisans öğrencilerinin çalışma hakkına
ilişkin usul ve esaslar, Göç Politikaları Kurulunca belirlenecek esaslar
çerçevesinde Bakanlık ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
müştereken düzenlenir.”
Görüldüğü üzere yüksek lisans ve doktora eğitimlerine devam
eden yabancı öğrencilere, her hangi bir çalışma süresi kısıtlaması
getirilmeden, çalışma izni alarak çalışabilme hakkı tanınmıştır. Diğer
taraftan, önlisans ve lisans eğitimlerine devam eden yabancı öğrencilere,
çalışma hakkı ilk yıldan sonra ve haftada yirmi dört saatten fazla olmamak
kaydıyla verilmektedir.
ÇALIŞMA İZİNLERİ İLE İLGİLİ SINIRDIŞI HÜKÜMLER
Yabancıların çalışma izinleri kanunu ve uygulama
yönetmeliği incelendiğinde, yabancıların izinsiz çalışmaları durumunda
uygulanacak cezai hükümler arasında, izinsiz çalışan yabancının sınır dışı
edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. 4817 sayılı kanunun 21. maddesi
çalışma izni bulunmadan çalışan bağımlı ve bağımsız yabancı çalışanlar ile
yanında çalışma izni olmaksızın yabancı çalıştıran işverenlere ve 18. madde
kapsamındaki bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyen bağımsız çalışan
yabancılara ve yabancı personel çalıştıran işverenlere idari para cezaları öngörmektedir.
Bu fillerin tekrarı halinde idari para cezaları bir kat arttırılarak
uygulanmaktadır. 21. maddenin son fıkrasına göre idari para cezası ile
cezalandırılan bağımlı veya bağımsız çalışan yabancılar ile yabancı
çalıştıran işverenler İçişleri Bakanlığına bildirilir. Yabancıların İkamet
ve Seyahatleri Hakkında Kanun, sınır dışı etme kararı alma yetkisini İçişleri
Bakanlığına vermektedir.[23] YİSHK 19. maddesine göre “İçişleri Bakanlığınca
memlekette kalması umumî güvenliğe, siyasî veya idarî icaplara aykırı sayılan
yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet
olunur. Bu müddetin sonunda Türkiye’yi terk etmeyenler sınır dışı
edilebilirler.”
Her ne kadar, umumi güvenlik, siyasi ve idari icaplar,
İçişleri Bakanlığına, sınır dışı etme kararı almada geniş bir yetki sağlasa da,
ne YİSHK’da ne de 4817 sayılı kanun ve uygulama yönetmeliğinde çalışma izni
bulunmaksızın çalışan yabancıların sınır dışı edilmeleri yönünde tek başına bir
hüküm bulunmamaktadır. Diğer taraftan bu hususa ilişkin, İçişleri
Bakanlığının 02.10.2003 tarih ve 155 sayılı genelgesinde ‘denetlemeler
sırasında kaçak çalıştığı belirlenen yabancıların Türkiye’ye girişi, pasaport,
vize ve ikamet izni konuları tetkik edilecek, durumları yasal olmayanların
sınırdışı işlemlerine süratle başlanacaktır’ [24] şeklinde bir hüküm yer almaktadır.
YUKK tasarısında ise, tasarının ‘Sınırdışı Etme Kararı
Alınacaklar’ başlığı altında, 54. maddesinde çalışma izni olmadan çalıştığı
tespit edilen yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınacağı hükmü yer
almaktadır.[25]
İlaveten YUKK tasarısı, 123. madde 5(d) bendi uyarınca 4817
sayılı kanunun ‘çalışma izninin geçerliliğini kaybetmesini’ düzenleyen 16.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi “Yabancı hakkında sınır dışı etme
kararı alınmış olması veya Türkiye’ye girişinin yasaklanması,” şeklinde
değiştirilmiştir. 4817 sayılı kanunun mevcut halinde 16. maddenin (a) bendi
yabancının ikamet tezkeresinin geçerliliğinin kaybetmesi veya uzatılmaması durumunda
çalışma izninin de geçerliliğini kaybedeceğini hükme bağlamaktadır. Tasarı bu
anlamda, 4817 sayılı kanunun 16. maddesinin içeriğini genişletmiştir.
SONUÇ
Yabancıların çalışma izinlerini düzenleyen 4817 sayılı
kanun kapsamında yabancıların ikamet izin ve süreleri büyük önem
taşımaktadır. Çalışma izinlerinin başvuru şekli, çalışma izin türleri,
istisnalar, izin ve uzatma başvurularının değerlendirilmesi, çalışma
izinlerinin geçerlilikleri gibi bir çok önemli maddesinde, 4817 sayılı kanun,
yabancıların ikamet izinlerini ve ikamet sürelerini dikkate almaktadır.
Bağımsız çalışma izni, süresiz çalışma izni veya yerleşik yabancılara
uygulanabilen istisnai izin gibi izin türleri için yapılabilecek başvurularda,
yabancının ülkemizde kanuni ve kesintisiz ikamet şartı aranmaktadır. Tasarı,
yabancıların çalışma izinleri sistemine, daha önce ülkemizde çalışmalarına izin
verilmeyen yabancılara çalışma hakkı verilmesi, çalışma izinlerinin ikamet izni
olarak kullanılabilirliği, izinsiz çalışan yabancıların sını dışı edilmelerinin
hükme bağlanması gibi değişiklikler getirmektedir. Önümüzdeki günlerde YUKK
tasarısının yasalaşması halinde çalışma izinleri mevzuatının uyumlaştırılması
yönünde bir dizi kanun ve yönetmelik değişikliği beklenilmektedir.
[1] Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı (YUKK
Tasarısı), Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü, 3. 5. 2012 tarih
ve B. 02. 0. KGG. 0. 10. 101-282/1981 sayı numaralı kanun tasarısı.
[2] Kabul Tarihi: 27.2.2003, K. No: 4817 (RG: 6.3.2003-25040)
[3] Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve İçişleri
Komisyonu Raporları, TBMM, Dönem: 24, Yasama Yılı: 2, Sıra Sayısı: 310. Erişim
10 Mart 2013. < http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss310.pdf
>
[4] YUKK Tasarısı, Madde 27
[5] YUKK Tasarısı 124. maddesi uyarınca 15/7/1950 tarihli ve 5683
sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunu
yürürlükten kaldırmaktadır. YISHK’dan farklı olarak, tasarıda ikamet çeşitleri
ayrıntılı olarak belirtilmiş ve hükme bağlanmıştır. Tasarının 30. maddesi
hükmünce kabul edilen ikamet çeşitleri şunlardır: i) Kısa dönem ikamet izni.
ii) Aile ikamet izni. iii) Öğrenci ikamet izni. iv) Uzun dönem ikamet izni. v)
İnsani ikamet izni. vi) İnsan ticareti mağduru ikamet izni. Bu noktada
Tasarının yabancıların ikamet izinleri açısından getirmiş olduğu en önemli
değişikliklerin başında, “süresiz ikamet izni” uygulamasının kabul edilmesidir.
Her ne kadar tasarının “uzun dönem ikamet izni” başlığı altında 42. ve
45. maddeleri arasında tanımlansa da, tasarının 42. maddesi 1 inci bendinde
“Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izniyle kalmış olan ya da
Göç Politikaları Kurulunun belirlediği şartlara uyan yabancılara, Bakanlığın
onayıyla valilikler tarafından süresiz ikamet izni verilir.” hükmü yer
almaktadır.
[6] 4817 Sayılı Kanun, Madde 12/1 ile Yabancıların Çalışma
İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği, Madde 7/5 gereğince
çalışma izni edinen yabancının en geç otuz gün içerisinde çalışma amaçlı ikamet
iznine başvurma zorunluluğu vardır. Yurtdışı başvurularda bu süre
yabancının ülkeye girişi itibariyle başlamaktadır. Bu zorunluluğu yerine
getirmeyen yabancının çalışma izni geçerlilik kazanmıyacaktır. Bahsedilen süre,
başvuru süresidir, yabancının otuz günlük süre içerisinde başvurusunu ilgili
emniyet müdürlükleri nezdinde tamamlaması gerekmektir. YUKK Tasarısı Madde
122/1 gereğince “Diğer mevzuatta geçen yabancılara mahsus “ikamet tezkeresi”
ibaresinden, bu Kanundaki “ikamet izni” anlaşılır.” YUKK tasarısında
“İkamet Tezkeresi” kavramı yerine “İkamet İzni” kavramı kullanılmıştır.
[7] 29/8/2003 tarihli ve 25214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği (YÇİY)
[8] YÇİY, Madde 55 (4)
[9] YUKK Tasarısı, Madde 123 (5/c)
[10] YUKK Tasarısı, Madde 123 (5/a)
[11] YUKK Tasarısı, Madde 123 (5/ç)
[12] YUKK Tasarısı, Madde 61 “Avrupa ülkelerinde meydana gelen
olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti
veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle
korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin
korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet
ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle
dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında mülteci
statüsü verilir.”
[13] YUKK Tasarısı, Madde 62 “Avrupa ülkeleri dışında meydana
gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba
mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı
sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin
korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet
ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle
dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında şartlı
mülteci statüsü verilir. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı
mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir.”
[14] YUKK Tasarısı, Madde 62 “Mülteci veya şartlı mülteci olarak
nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği
takdirde;
a) Ölüm cezasına
mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,
b) İşkenceye,
insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,
c) Uluslararası veya
ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen şiddet
hareketleri
nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak,
olması nedeniyle
menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz
konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye,
statü belirleme işlemleri sonrasında ikincil koruma statüsü verilir.”
[15] YUKK Tasarısı, Madde 3/r
[16] 19.9.2006 tarihli, 5543 Sayılı İskan Kanunu (RG:
29.9.2006-26301) 48. maddesi hükmünce 14.6.1934 tarihli ve2510 sayılı İskân
Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten
kaldırılmıştır. 5543 sayılı yeni iskan kanununda, yürürlükten kalkan 2510
sayılı iskan kanununun aksine , mülteci ve muhacir kavramları yer almamaktadır.
5543 sayılı kanunun 3. maddesi (d) bendi uyarınca Göçmen: Türk soyundan ve Türk
kültürüne bağlı olup, yerleşmek amacıyla tek başına veya toplu halde Türkiye’ye
gelip bu Kanun gereğince kabul olunanlardır.
[17] Çeşitli mevzuat hükümlerince bazı meslek ve görevler
yabancılara yasaklanmıştır. “(i) Diş tabipliği, dişçilik, ebelik,
hastabakıcılık – Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun
uyarınca (ii) Eczacılık – Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca
(iii)Veterinerlik (Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına
ve Göreceği İşlere Dair Kanun uyarınca) (iv)Özel hastanelerde sorumlu müdürlük
– Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca (v) Avukatlık -Avukatlık Kanunu uyarınca
(vi)Noterlik – Noterlik Kanunu uyarınca (vii) Özel veya kamu
kuruluşlarında güvenlik görevlisi – Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve
Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun uyarınca (viii) Kara suları dahilinde
balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan ihracı, dalgıçlık, arayıcılık,
kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık vb. – Kabotaj Kanunu
uyarınca (ix) Gümrük müşavirliği – Gümrük Kanununun 227 nci maddesi gereğince”
Erişim 10 Mart 2013.
< http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/yabancilar.portal?page=yasak_meslekler >
< http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/yabancilar.portal?page=yasak_meslekler >
[18] YUKK Tasarısı, Madde 89 (4/b)
[19] YUKK Tasarısı, Madde 89 (4/c)
[20] 1951 tarihli Mültecilerin Hukukî Statüsüne İlişkin Cenevre
Sözleşmesi, Türkiye bu sözleşmeye 359 sayılı Onay Kanunu ile üye olmuştur. (RG:
5.9.1961- 10898)
[21] YUKK Tasarısı, Madde 89 (4/c)
[22] YUKK Tasarısı, Madde 89 (4/a)
[23] 15.7.1950 tarihli, 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet
ve Seyahatleri Hakkında Kanun (RG: 24.7.1950-7564), Madde, 21
[24] İçisleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 02.10.2003
tarih ve 155 no’lu Genelgesi ( Bölüm, N).
[25] YUKK Tasarısı, Madde 54 (ğ)
0 comments:
Yorum Gönder