Bu yazı Anba Rapor dergisi Ağustos (2011) sayısında yayınlanmıştır.
GİRİŞ
Hukukumuzda Türk vatandaşı olmayan kişi[1] olarak tanımlanan yabancıların ülkemizde çalışmaları, yabancıların iş gücü piyasasına girişlerini düzenleyen 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nce (YÇİKUY) yürütülmektedir.
Yabancı çalışma izinlerinin devlet eli ile düzenlenmesi, istenmeyen yabancıların Türkiye iş gücü piyasasına girişlerini engelleme ve yerel işçilere öncelik tanınmasını amaçlanmaktadır. [2] Kural olarak, ihtiyaç duyulan işgücünün iç piyasadan karşılanamaması halinde yabancı isçilere çalışma izni verilmektedir.[3] Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması’[4] halinde başvuruyu reddedebilmektedir. Yabancıların çalışma izinlerin düzenlenmesi ile istenmeyen yabancıların iş gücü piyasasına girmelerinin engellenmesi kadar, ülkemizde ihtiyaç duyulan vasıflı yabancı personelin istihdamının sağlanabilmesi yönünde bazı süreçsel engellerin kontrollü olarak kaldırılmasında büyük önem taşımaktadır. Bu yönde özellikle 2010 yılında yapılan düzenlemeler sayesinde yabancıların Çalışma izinlerinde sistemsel ve prosedürel kolaylık arz eden değişikliklere gidilmiştir.
Hukukumuzda Türk vatandaşı olmayan kişi[1] olarak tanımlanan yabancıların ülkemizde çalışmaları, yabancıların iş gücü piyasasına girişlerini düzenleyen 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nce (YÇİKUY) yürütülmektedir.
Yabancı çalışma izinlerinin devlet eli ile düzenlenmesi, istenmeyen yabancıların Türkiye iş gücü piyasasına girişlerini engelleme ve yerel işçilere öncelik tanınmasını amaçlanmaktadır. [2] Kural olarak, ihtiyaç duyulan işgücünün iç piyasadan karşılanamaması halinde yabancı isçilere çalışma izni verilmektedir.[3] Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması’[4] halinde başvuruyu reddedebilmektedir. Yabancıların çalışma izinlerin düzenlenmesi ile istenmeyen yabancıların iş gücü piyasasına girmelerinin engellenmesi kadar, ülkemizde ihtiyaç duyulan vasıflı yabancı personelin istihdamının sağlanabilmesi yönünde bazı süreçsel engellerin kontrollü olarak kaldırılmasında büyük önem taşımaktadır. Bu yönde özellikle 2010 yılında yapılan düzenlemeler sayesinde yabancıların Çalışma izinlerinde sistemsel ve prosedürel kolaylık arz eden değişikliklere gidilmiştir.
Bu değişiklikler, 05.02.2010 tarih, 27484 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5951 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4817 sayılı kanunda yapılan değişiklikler, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde 21.01.2010 tarih, 27469 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ve son olarak 28 Nisan 2011 tarih ve 27918 sayılı Resmî Gazetede de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile sağlanmıştır.
Mevzuatta yapılan değişiklikler genel olarak işveren lehinde düzenlenmiş ve yabancı çalışma izinleri başvurularında kolaylaştırmaya gidilmiştir. Çalışma İzni başvuru süresinin kısaltılması, başvuruların elektronik ortamdan alınmaya başlaması, değerlendirme kıstaslarının basitleştirilmesi gibi yenilikler yabancıların Türkiye de çalışma izinlerinin denetlenmesinde reform değerinde yeniliklere neden olmuştur.
Mevzuatta yapılan değişiklikler genel olarak işveren lehinde düzenlenmiş ve yabancı çalışma izinleri başvurularında kolaylaştırmaya gidilmiştir. Çalışma İzni başvuru süresinin kısaltılması, başvuruların elektronik ortamdan alınmaya başlaması, değerlendirme kıstaslarının basitleştirilmesi gibi yenilikler yabancıların Türkiye de çalışma izinlerinin denetlenmesinde reform değerinde yeniliklere neden olmuştur.
Bu yazının amacı çalışma izinleri mevzuatında süregelen yukarıda bahsedilen reformun kilit noktalarının altını çizmektir.