S.Sözer Çizmeci - Alomaliye.com, 05.12.2013
Genel anlamda yabancı uyruklu iş görenlere uygulanacak olan mevzuat, yabancı uyrukluların bir başka ülkede hizmet akdi ile çalışmaları durumunda çalıştıkları ülkenin mevzuatına tabi olmaları yönünde belirlenmektedir. Bu ilke yabancı uyruklulara uygulanacak sosyal güvenlik mevzuatının belirlenmesi için de geçerlidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun[1] 4. Maddesi ikinci fıkrası (c) bendi hükmünce, “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar", ülkemizde sigortalı sayılmaktadır. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri, taraf ülke vatandaşlarına uygulanacak olan mevzuatın belirlenmesi hakkında, çoğunlukla hizmet akdi ile çalışan yabancıların çalıştıkları ülkenin mevzuatına tabi olmaları yönünde hükümler içermektedir.[2] Fakat yabancı uyruklu işçilerin geçici süreliğine bir işin icrası için başka bir ülkede görevlendirilmeleri durumunda, özellikle mükerrer sosyal sigorta maliyetlerinin engellenmesi amacıyla, gerek uluslararası sözleşmeler aracılığı ile gerekse ülkelerin kendi iç hukuklarındaki düzenlemelerle, başka bir ülkede görevlendirilen personelin, normalde çalıştığı ülkenin (görevlendirmeyi yapan) sosyal güvenlik sistemi içerisinde kalmasına olanak sağlayacak yönde tedbirler alınmaktadır. Genel olarak, çeşitli ülkelerin uygulamaları incelendiği zaman, uluslararası görevlendirme sürelerine ilişkin hükümler, belirli bir süre ile sınırlandırılmakta, bu sürelerinin aşımında ise yabancı uyruklu işçi, görevini icra etmek için bulunduğu ülkenin mevzuatına tabi olmaktadır. Bu uygulamalar, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ve imzalanmayan ülkelerin vatandaşları arasında farklılıklar göstermektedir.